- şaşırmış
- аптыраган; аптыравлы
Türkçe-Tatarca sözlük. 2013.
Türkçe-Tatarca sözlük. 2013.
karga kekliği taklit edeyim derken kendi yürüyüşünü şaşırmış — görgüsüz kişi, görgülü kişinin yaptığını yapmaya kalkışırsa beceremez, kendisinin doğal davranışını da yitirir, gülünç duruma düşer anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
MÜSTEHAM — Şaşırmış, şaşa kalmış, hayran … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
Zilan-Massaker — Schlagzeile der Tageszeitung Cumhuriyet vom 13. Juli 1930. Der Text sagt: Die Säuberung hat angefangen, die Leute im Zeylantal wurden komplett vernichtet. Das Zilan Massaker oder Zilantal Massaker (Kurdisch: Komkujiya Zîlan [1] oder Komkujiya… … Deutsch Wikipedia
çır çır — zf. Ne yapacağını şaşırmış bir durumda çok üzüntü ve telaş içinde olmak anlamındaki çır çır çırpınmak deyiminde geçen bir söz Başka zaman olsa çır çır çırpınırdım, deli çıkardım, her yanımı ateşler basardı. T. Dursun K … Çağatay Osmanlı Sözlük
çırpınmak — nsz 1) Acı ile debelenmek Bir oltanın iğnesinde çırpınan bir balık. O. V. Kanık 2) Kaslar birdenbire kendiliğinden ve düzensiz bir biçimde kımıldamak, ihtilaç etmek 3) Ses çıkararak hafifçe dalgalanmak Bayrakları arzularımla çırpınan gemiler, bir … Çağatay Osmanlı Sözlük
karga — 1. is., İt. carga 1) Bir şeyin asıl durumunu yitirerek baş aşağı olması 2) den. Yelkenleri toplama Birleşik Sözler karga tulumba Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller karga etmek 2. is., hay. b. Kargagillerden, kanatları geniş, tüyleri kara renkte,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
mütehayyir — sf., esk., Ar. muteḥayyir Şaşmış, şaşırmış olan … Çağatay Osmanlı Sözlük
ufalmak — nsz 1) Büyükken daha ufak duruma gelmek, küçülmek Ne söyleyeceğimi şaşırmış, bir sandalyenin ucunda gittikçe ufalarak oturdum. Y. Z. Ortaç 2) Büzülmek, küçülmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
şaşırıp kalmak — çok şaşırmak, büyük bir şaşkınlığa düşmek Hasta adamı da evden çıkarıp atmak olmaz, ne yapacağını şaşırmış kalmış. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
iki cami arasında kalmış beynamaz — iki yoldan hangisini tutacağını şaşırmış kimse … Çağatay Osmanlı Sözlük
eli ayağı buz kesilmek (veya tutmamak) — güçsüz, dermansız kalmak Bu hâli biraz yapmacık da olsa şimdi ben de şaşırmış, elim ayağım buz kesilmişti. O. C. Kaygılı … Çağatay Osmanlı Sözlük